bugün

entry'ler (238)

konyalı yazarlar

altından mı üstünden mi demek istediğim arkadaşlardır.
anlayan kızmasın be hemen, konyalı bir asker arkadaşım söylemişti.

derin bebeğe yardım kampanyası

dün fox tv akşam haberlerinde haberi yapılan derin şahin adındaki mutlu kukla sendromu ile dünyaya gelmiş bir bebek nedeniyle bu başlığı açıyorum.

söz konusu haberde sadece yardım kampanyası ile ilgili iban numarası verildi. insanların bu tarz yardım kampanyalarına yardım etmek için daha detaylı bilgilere ihtiyaç duyacağını düşündüğüm için internette ve istanbul valiliğini telefonla arayarak araştırma yaptım. yaptığım telefon görüşmeleri neticesinde il dernekler müdürlüğünü aradım. sözlü olarak böyle bir kampanyanın olduğunu doğruladım. görüştüğüm kişi kampanya ile ilgili bir onayın tarih ve sayısını veremedi. bunun üzerine haberi yapan fox tv yi arayarak muhabir öznur hanımla iletişime geçtim. söz konusu yardım kampanyasına istanbul valiliğinin 28/06/2016 tarih ve 5295 sayılı oluru ile izin verildiğini, kampanyanın iban numarasını ve ailenin telefon numarasını verdi. açıkçası aileyi aramaya çekindim. aile ile görüşmediğim için de telefon numarasını burada paylaşmayı doğru bulmuyorum.

teyit etmek isteyenler istanbul il dernekler müdürlüğünü bu numaralardan arayabilir:
+90 212 243 80 45 - 46
+90 212 292 23 97 - 98
+90 212 243 44 66

iban numarası : derin şahin
tr86 0006 2000 0700 0006 6232 44

haberin linki:
https://youtu.be/ge-hp7ygrr8?t=36m24s

not: aile ile hiç bir bağım yok. dün akşam 9 aylık oğluma annesi yemek yedirirken haberlerde bu ailenin çaresizliğini izleyip yardım etmek istedim sadece. yukarıdaki bilgilerin resmi bir sitede yayınlanmaması nedeniyle araştırma yaptım. lütfen linkteki haberin videosunu izleyip karar verin.

umarım iyileşirsin derin bebek.

not 2: bebeğin rahatsızlığı ile ilgili genel bilgi: https://tr.wikipedia.org/wiki/Angelman_Sendromu

mhp genel başkanı kim olmalı

açık ve net bir şekilde ;
selahattin demirtaş gibi hazır cevap, kıvrak zekalı ve genç,
kemal kılıçdaroğlu gibi efendi, dürüst,
rte gibi ne söylese inanılacak bir özgüven sahibi,
tansu çiller gibi delikanlı,
selin sayek böke gibi ekonomiden anlayan,
cem uzan gibi yakışıklı olan biri olmalı.

partisini genç, dinamik, akademisyen - bürokrat kökenli ve adı sanı pek duyulmamış ancak bilgisi ve görgüsüyle dopdolu bireylerden seçmeli. parti kadrolarını bölgesinin sevilen iş adamlarıyla, eski siyasetçilerle doldurmamalı.

izmir vs mersin

#18113490
izmir in tarihi varken mersin köydü diyen kardeşim az biraz google da gezinirse mersin in en büyük ilçesi olan tarsus un tarihinin izmir deki herhangi bir yerleşime ait tarihten daha eskiye dayandığını görecektir.

ulan ben ki her iki şehirde yıllarca yaşadım, ne izmirliyim ne mersinli, iki şehri de çok severim ama kalkıp da bok atma olaylarına girişmeyin be.

başlığın olayı versus. mevzu bahis tarafların hangi konuda üstün olduğu yani. bilip bilmeden bok atmayın lan.

üniversite mezunlarının işsiz kalma sebebi

mevzu sadece üniversite öğrencileri ile sınırlandırılamaz.

devletin, kamu ve özel sektördeki personel ihtiyacına yönelik araştırma yapmadan üniversite kontenjanı belirlemesi, meslek liselerine önem verilmemesi en önemli sebeptir. bir diğer önemli sebep de özel sektördeki işverenlerin maaş ve özlük hakları konusunda tatmin edici davranmamasıdır.

üniversiteler bir çok bölüm ve fakülte için kpss hazırlık kursuna dönüşmüş durumda.

eğitim fakültelerinden örnek verelim; kamuda ve özel sektörde her yıl hangi branşta kaç adet öğretmen ihtiyacı olacağı planlanmadan kontenjan veriliyor. doğudaki şartlar iyileştirilmediğinden doğuya atanan öğretmen en kısa sürede batıya tayin olmaya çalışıyor. bu sebeple bölgedeki açık bir türlü kapanmıyor. bu işin bir diğer boyutu.

meslek lisesi mevzusu;
milli eğitim ve organize sanayi bölgeleri yönetimleri bir araya gelerek organize sanayi bölgelerindeki yıllık personel ihtiyacı branşlara göre belirlenip bu doğrultuda meslek liseleri açılarak ihtiyaca yönelik kontenjan belirlenmesi ile bu okullardan mezun olanların istihdam edilmesi kolaylaştırılabilir.
bunun yanında sürekli konuşulan el sanatlarımız yok oluyor, çırak bulamıyoruz diyen ustalara yönelik el sanatları ile ilgili çıraklık okulları açılabilir. bakır, telkari, kalay, dokuma, ahşap ve taş işçiliği gibi dallarda çıraklar yetiştirilebilir.

herkesin şikayeti olduğu taksi ve halk otobüsü / dolmuş şoförlüğü de meslek liselerine dahil edilebilir. bu okullarda öğrencilere ilkyardım, ileri sürüş teknikleri, motor bilgisi, beşeri ilişkiler, diksiyon gibi dersler okutularak sadece bu okullardan mezun kimselerin toplu taşıma sürücüsü olması sağlanabilir.

memlekette herkes doktor, mühendis, avukat olmak zorunda değil. işinin ehli, eğitimli ve profesyonel temizlik görevlisi, güvenlik görevlisi, apartman görevlisi gibi meslek grupları oluşturulmalı. özlük hakları ve iş tanımları yasal güvenceye alınmalı.

tabi her şeyin başı siyasi irade ve gerekli hukuksal düzenlemeler.

erken rezervasyon

2016 yılı için yaz döneminde tatile çıkacakların erken rezervasyona bulaşmaması daha karlı olacaktır. terör ve rusya ile yaşanan gerilim nedeniyle yabancı turist sayısında ciddi düşüş olacak. haliyle yerli turist için kampanyalar ve indirimler olması kaçınılmaz görünüyor. tatile çıkacaksanız bir kaç hafta önceden yerinizi ayırtın yeter. şimdi rezervasyon yaptırayım 9 ay taksit taksit öderim kafasındakilere duyurulur. boşuna kazık yemeyin.

sosyalizm vs kapitalizm

hizmette sosyalizm, yatırımda kapitalizm.

ülkücülerin atatürk e bakışı

atatürk e başbuğ derler.

tantuni mi pizza mı

pizzanın ağırlığı kadar tantuniden bahsediliyorsa kesinlikle tantunidir. yoksa 3 lokmada bitebilecek tek dürümlük bir tantuni ile koca pizzayı karşılaştırmak doğru olmaz.
(bkz: özkan tantuni)
(bkz: yaprak tantuni)
(bkz: göksel tantuni)

cumadan cumaya namaz kılan insan

yok günahkar yok kafir. siz kimsiniz ki hüküm veriyorsunuz. madem başkasını kötüleyecek kadar müslümansın o zaman iyi niyetinle dua et. inşallah 5 vakiti de kılar de.
(bkz: ergen sürüsü)

kenan imirzalıoğlu

memleketteki 3-5 yakışıklı jönden biri deniyor. yakışıklılığı tartışılır tabi. benden yakışıklı olmadığı kesin *
neyse sadede gelelim. 1998 den beri sektörde ama tip aynı, rol aynı. kabadayı/polis/mafya/aşk adamı vs.
kendisi bir kadir inanır değil. kadir abi yaşlandıkça karizmaya karizma katmışken* kenan bey kardeşim hep aynı tavır, aynı imaj, aynı rol ile ekranda.

akşam akşam niye taktıysam artık bende anlamadım. nerde lan o eski ediz hunlar, ayhan ışıklar, murat soydanlar, izzet günaylar, cüneyt arkınlar, göksel arsoylar, tarık akanlar.

bir de şimdikilere bak. çoğu vücut geliştirmiş manken bozması.

beğendiklerimi yazayım da safımız belli olsun; mehmet günsür, okan yalabık, ali atay, haluk bilginer her rolün adamı bunlar işte.

2014 kpss branş sıralaması

kpss haricinde ilbank - dsi gibi bazı kurumlar kpss puanı ile sözleşmeli personel alımı yapıyor.

benim merak ettiğim ösym nin açıkladığı branş bazında sıralamada sadece kpss ile yapılan yerleştirmeler mi dikkate alınıyor yoksa bütün kurumların yaptığı yerleştirmeler de dikkate alınıyor mu? ösym nin sitesinde sadece kpss ile yerleştirilenlerin sıralaması gösteriliyorsa gerçek sıralamayı yansıtmıyor demektir.

ben 2015/2 yerleştirmeleri öncesinde kendi branşımda 87. sıradaydım. şu an site güncellenmemiş olacak ki sıralamam aynı. ileri ki günlerde güncellenir diye umuyorum. ilbank - dsi gibi kurumlara 2014 kpss puanı ile yapılan atamaları ve bunlara bağlı branş bazında puan sıralamamızı görebileceğimiz bir site var mıdır acaba? konu hakkında yardımcı olabilecek kimse var mı arkadaşlar?

söylemesi zevkli stadyum isimleri

orijinalini yazmaya kasamayacağım gençler;

sıtat dö fırans
jüseppe meazze
barnebau
alyanz arena
avni aker
old tırafford

şifreli cine 5 izlemek zorunda kalan bir nesil

ergenliğinin doruklarında olanların şifreli bir kanalı izleme zorunluluğu olduğunu zanneden kişi beyanı.

öğretmenlerin devamlı ağlaması

öğrenciliğinde çok öğretmen dayağı yemiş kişi beyanı.

ulan her meslek grubunda işini iyi yapan ve kötü yapan örnekler var. kötüleri burada yazıp genelleme yaparak bir meslek grubuna ergen aklıyla giydirmeye çalışmak nedir?

ulan size 20 tane 4-5 yaş arası çocukla 5-6 saat boyunca aynı odada kalıp onlara bir şey öğretmeye çalışacaksınız, ders sonunda da velilerine çocuklarının gelişiminden bahsedeceksiniz deseler ya işsizlikten kabul edersiniz ya da bu işe bu maaş az dersiniz.

alacaksın bunları meslek lisesinde öğretmenlik yaptıracaksın. bak bi daha ağzını açabiliyor mu?

yerli otomobil

ulan anlaşın güney kore ile. hyundai crdi dizel motorunun patent hakkını satın alın. motoru türkiye de üretin. geri kalan aksamların büyük bir kısmı ülkede yapılır durumda hali hazırda. illa projesinden vidasına kadar %100 türk ürünü olması gerekmiyor ki.
adı türkçe olsun, tasarımı ve kullanımı türk insanına ve türklerin kullanım amacına uygun olsun ve de en önemlisi fiyatı 40-50 bin bandında olsun kafi. ilk aşamada kimse audi a3, vw golf beklemiyor ki. peugeot 301- citroen c elysee denginde olsun, zamanla üst segmentlere dönüşüm olur.

ana dilde eğitim ülkeyi böler mi sorunsalı

bu soruna empati ile yaklaşıldığında ana dilde eğitimin bir hak olduğunu inkar etmek mümkün değil.

düşünün bir, aileniz etnik kökeni nedeniyle vatandaşı olduğu ülkedeki ana dilden farklı bir dilde konuşuyor. bu dilin devlet eliyle vatandaşına sunulması ise devletin asli görevlerinden. peki etnik kökenlerin çeşitlilik gösterdiği ve bu etnik kökenlerin ülkedeki dağılımının şehirlere göre farklılık gösterdiği bir ülkede yöresel çözüm üretmek ne kadar mümkün. yöresel çözümler ayrışmaya beraberinde getirebilir mi?

ana dilde eğitim hakkının tanınması akabinde farklı sorunların ortaya çıkması da muhtemel. devletin ya da özel sektörün sunduğu hizmetlerde hizmet alan kişinin kendi ana dilinde bu hizmeti almak istemesi, yurdun farklı yerlerinde farklı uygulamalara gidilmesine sebep olabilir.

örneğin diyarbakır da ki bir devlet hastanesinde görevli bir türk doktora hastalığını kürtçe anlatmak isteyen bir hasta çıkabilir. doktorla hasta arasında iletişim problemi doğabilir. bu da hizmet kalitesine zarar verir. bunun çözmek için çevirmenler mi istihdam edilecek, yoksa farklı dillerde hizmet veren hastaneler mi kurulacak, türklerin kürtçe öğrenmesi mi gerekecek, yoksa etnik kökenlere göre bölgesel yönetimler kurularak ayrışmaya mı gidilecek?

benim şahsi fikrim; devlet okullarında kürtçe ya da farklı dillerde ana dilde eğitim verilmesi türkiye için bir ayrışma sorunu yaratır. devlet okullarında ilkokuldan üniversiteye kadar türkçe nin yanında kişinin talep ettiği etnik dilin öğretilmesi akabinde devlet hizmetinin de bu dillerde talep edilmesine neden olabilir. bu olası talep ise devletin birliği için tehlikeli olur. bu nedenle devlet, ana dilde eğitimi devlet okulları yerine "dil ve kültür dernekleri" kurarak vatandaşına bu hakkı vermelidir. devlet, vatandaşına ana dilini ve kültürünü öğretmek mecburiyetinde. ancak hizmetin, tek bir dilde sunulması işleyiş açısından daha sağlıklı olur.

antakya da yaşayan arap kökenli vatandaşlar için arapça eğitim veren bir devlet okulundan mezun olan bir vatandaş ile diyarbakır da yaşayan ve kürtçe eğitim veren bir devlet okulundan mezun olan bir vatandaşın ortak paydada buluşması dil birliğine bağlıdır.

doğuda görev yapan öğretmenler

kpss ile ilk defa atanan öğretmenlerin büyük bir kısmı doğu ve güneydoğuda görev alıyor. bunun sebebi oradaki açığı kapatmanın zor olması. açığın oluşmasının sebebi ise bölgenin şartları. bölgedeki illerde yaşam standartları kabul edelim ki batıya nazaran kötü. terör de bu şartlardan biri elbette. bu zorluklar nedeniyle doğudaki okullarda her sene için verilen hizmet puanları batıdaki illere nazaran daha yüksek, bunun yanında kırsaldaki okulların puanı da kent merkezindeki okullara göre daha yüksek.

yönetmelikte ki son durumu bilmiyorum ama 3 sene görev yapmadan il dışına ya da il içinde başka bir yere tayin istenemiyor. bunun istisnası eş durumu ile tayin istemek. bölgede 3 sene görev yapan bir öğretmen topladığı hizmet puanı ile tayin olarak şartlarını iyileştirmeye, aile bütünlüğünü sağlamaya çalışıyor. bu nedenle sürekli bir sirkülasyon oluyor. tayin olanın yerine kpss ile ilk defa atanan öğretmenler geliyor.

şimdi bu gencecik insanlar haziran ayında bıraktıkları okullarında 28 eylülde iş başı yapacak. peki nasıl bir ruh halinde olacaklar. bölgede zaten hayat standartları ülke ortalamasından düşük, üstüne artan terör olayları. varın siz düşünün gerisini. allah hepsinin yardımcısı olsun.

lahmacun yiyenlerin genelde fakir ve varoş olması

günde 3 öğün zorla lahmacun yedirilmesi elzem olan troll beyanı.
(bkz: feed the troll with lahmacun)

metro turizm

şehirler arası dolmuşçuluk yapan firmadır.
yolcu otobüs almaya gücü yeten her girişimciye kapıları açıktır. patron-personel işleyişi yoktur. patron-bayi işleyişi vardır.

bugün bolu yakınlarında bu firmaya ait 2 otobüs çarpışmış ve en az 6 kişi hayatını kaybetmiştir. akıllara bu 2 otobüsün yarışırken kaza yaptığı düşüncesini getirmiştir.